Deneme, yazarın belirli bir konuda kesin bir hükme varmadan, kişisel düşünce ve duygularını samimi bir üslupla ifade ettiği bir yazı türüdür. Bu türde yazılan metinlerde ispat kaygısı taşınmaz ve iddialı olma zorunluluğu yoktur.
Deneme, Montaigne gibi önemli yazarlar tarafından başlatılmış ve zamanla gelişmiş bir yazı türüdür . Eski dönemlerde bu tür yazılara "kalem tecrübesi" denirdi. Deneme, geniş bir konu yelpazesini kapsayabilir, aşk, din, gelenek, ahlak, felsefe, sanat, siyaset gibi çeşitli konuları içerebilir. Önemli olan, yazarın konu üzerindeki kişisel görüş ve düşüncelerini ifade etmesidir.
Türk edebiyatında denemenin ilk izlerine Tanzimat sonrasında rastlanmaktadır. Servet-i Fünun döneminden itibaren daha belirgin bir şekilde kendini göstermiş ve Cumhuriyet döneminde de gelişimini sürdürmüştür.
Denemenin birçok özelliği vardır ve bu özellikler, bu yazı türünün doğasını belirler. İşte denemenin bazı temel özellikleri:
Bu özellikler, denemenin esnek ve kişisel bir yazı türü olarak nitelendirilmesine katkıda bulunur. Yazarlar, bu özellikleri kullanarak konularını özgürce ele alabilir ve okuyucularla derin bir bağ kurabilirler.
Denemenin nasıl yazılacağına örnek verirsek, yukarıdaki aşamaları göz önünde bulundurararak şu şekilde yazabiliriz;
Başlık: "Şehirdeki Yabancılık"
Giriş: "Her anıyla canlı ve hızlı bir şehirde yaşamak, bir yandan heyecan verici bir deneyim sunarken, diğer yandan bir yabancılık duygusu yaratır…"
Gelişme: "Şehirdeki yoğun kalabalıklar, her biri kendi dünyasına odaklanmış insanlarla dolu. Sokaklar, yabancıların adeta kendi yollarında kayboldukları bir labirent gibi. Bu karmaşa içinde bir yabancı gibi hissetmemek neredeyse imkansız…"
Sonuç: "Ancak, bu yabancılık duygusuyla baş etmek, aynı zamanda kendi iç dünyamı keşfetme fırsatı da sunuyor. Şehir, sadece fiziksel bir mekan değil, aynı zamanda içsel bir yolculuk alanıdır…"
Türk edebiyatında deneme yazı türünün öncüsü, genellikle Tanzimat Dönemi ve Servet-i Fünun Dönemi yazarları arasında kabul edilen Namık Kemal'dir. Namık Kemal, hem şiir hem de yazılarıyla döneminde etkili bir edebi figür olmuştur.
Namık Kemal'in denemeleri, döneminin toplumsal ve siyasi sorunlarına dair düşüncelerini içerir. "Cevdet Paşa’ya Mektup" gibi eserleri, deneme türünün öne çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bu mektuplarda, Namık Kemal, çağının Osmanlı toplumunu ve devlet yapısını eleştirmiş, modernleşme ve batılılaşma konularına değinmiştir.
Bununla birlikte, Tanzimat ve Servet-i Fünun dönemlerinde deneme türüne katkıda bulunan diğer önemli isimler de vardır. Örneğin, Recaizade Ekrem, Ahmet Mithat Efendi gibi yazarlar da deneme türünde eserler vermişlerdir.
Ancak, genel olarak, Namık Kemal'in deneme türündeki yazılarıyla Türk edebiyatında önemli bir etki yarattığı ve bu türün gelişimine öncülük ettiği kabul edilmektedir.
Linkler: Denemenin Özellikleri Nelerdir?, Deneme Nasıl Yazılır?, Deneme Örnekleri, Türk Edebiyatında Deneme
Bu içeriği paylaşmak ister misin?
Bültenimize Katılmak İster misin?
Realizm, 19. yüzyılda Fransa'da romantizme bir tepki olarak doğmuş ve edebiyat dünyasında derin izler bırakmış önemli bir akımdır. Bu akım, sanatın toplum içinde bir ayna olması ger... Devamını Oku
Natüralizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve edebiyat dünyasında oldukça etkili olan bir akımdır. Bu akım, realizmin ileri aşaması olarak kabul edilir ve determinizm anlayışın... Devamını Oku
Ekspresyonizm, 20. yüzyılın başlarında Almanya'da ortaya çıkan ve daha sonra dünya çapında etkili olan bir sanat akımıdır. Empresyonizme tepki olarak gelişen bu akım, özellikle 1. D... Devamını Oku
Klasisizm, 17. yüzyılda Fransa'da monarşinin güçlenmesiyle doğan bir edebi akımdır. Bu akım, eserlerde akıl, sağduyu ve ahlak ilkelerine büyük bir önem verirken, genellikle tarihi ve ... Devamını Oku
Parnasizm, 19. yüzyılda Fransa'da Romantizme bir tepki olarak doğmuş, şiir dünyasında yeni bir soluk getirmiştir. Akımın adı, Yunan mitolojisinde perilerin yaşadığına inanılan Parna... Devamını Oku